Siz ve eşiniz, bebek sahibi olmakta sıkıntı yaşıyorsanız yalnız olmadığınızı unutmayın. Bebek sahibi olmak isteyen çiftlerin yaklaşık %10 ile 15`i kısırlık sorunu yaşar.
Kısırlıktan bahsedebilmek için, en az bir yıl, yeterli sıklıkta korunmasız cinsel ilişkiye rağmen, gebe kalınamıyor olması gereklidir.Kısırlık, tek bir nedene bağlı olabileceği gibi, pek çok faktörün bir arada olmasına da bağlı olabilir. Gebelik hiç oluşmayabilir ya da oluşsa bile devam etmeyebilir.
Doğal Yolla Gebelik
Doğurganlık döneminde iken cinsel ilişkiye girilmesiyle, gebelik ilk altı ayda gelişir. 12 ayın sonunda çiftlerin yaklaşık %85 i gebe kalmıştır. Bundan sonraki 36 hafta süresince, kalan çiftlerin yaklaşık yarısı da kendiliğinden gebe kalır.
Sebepleri Nelerdir?
İnsan üreme sistemi oldukça karışık bir sistemdir. Gebe kalmak için, şimdi anlatacağımız gibi yumurtlama ve döllenme olayının ilk başta gerçekleşmesi gereklidir. Her ay, hipofiz bezi, yumurtalıklara yumurtlama olayı için bir yumurta hazırlanması işaretini gönderir. Hipofiz bezi hormonları, FSH(folikülü stimüle eden hormon) ve LH(lüteinleyici hormon) dirler. Yumurtalıklardan yumurta salınmasını sağlarlar. Bu olaya yumurtlama denir. Adet döngüsünün, yaklaşık 14. gününe denk gelen bu günde, kadın gebelik için hazırdır.
Yumurtalık kanalı boyunca ilerleyen yumurta, salınmasından 24 saat sonrasına kadar döllenebilir durumdadır. Gebeliğin gerçekleşmesi, yumurtlamadan bir iki gün önce, cinsel ilişkiye girilmesiyle de gerçekleşebilir.
Gebeliğin oluşması için bir spermin mutlaka bir yumurta ile yumurtalık kanalında, bu dönem içinde birleşmesi gereklidir. Spermlerin yumurtaları dölleyebilme süresi yaklaşık 72 saate kadar çıkar. Bu süre içinde yumurtalık kanalında bir yumurta ile karşılaşması gereklidir.
Bir yumurtaya, bir spermin ulaşabilmesi için, erkeğin penisinin sertleşmesi ve yeterince meniyi, kadının vajinasına boşaltması gereklidir. Menide yeterli sayıda ve yapıda sperm olması ve hareketlerinin doğru şekilde olması gereklidir. Ayrıca spermin yumurtaya ulaşabilmesi için, kadının da sağlıklı bir vajinası ve rahmi olması gereklidir.
Eğer döllenme gerçekleşirse yumurta, rahme doğru ilerler ve burada dokuz ay boyunca büyüyeceği kısma tutunur ve yerleşir. Çocuk sahibi olmak isteyen bazı çiftler, bu süreçteki bazı yanlış giden olay veya olaylar nedeniyle gebeliği gerçekleştiremezler. Bu neden veya nedenler, çiftlerden birine veya ikisine ait olabilir.
Erkeklere ait nedenler
Sperm sayısını ve hareketliliğini veya yumurtayı dölleyebilme yeteneğini etkileyen pek çok faktör vardır. Erkek kısırlığına neden olan en sık nedenler, anormal yapı ve fonksiyondaki sperm olması veya tam gelişmemiş spermlerin olması, genel sağlığın bozuk olması ve bazı çevresel şartlara maruz kalması sayılabilir.
Sperme ait nedenler
Spermin, yumurtayı dölleyebilmesi için uygun yapıda olması ve yeterince hızlı hareket edebilmesi gereklidir. Eğer şekli bozuk ve hareketi iyi değilse yumurtaya ulaşamaz ve onu dölleyemez. Menideki normal sperm sayısı mililitrede 20 milyon veya daha fazladır. Eğer sperm sayısı 10 milyon veya daha az ise düşük sperm konsantrasyonu var demektir. Testislerin tamamen sperm üretememesi, çok nadir bir durumdur ve bu erkekler kısırdır.
Varikosel; erkeklik torbasındaki damarların varisidir. Testisin serin kalmasına engel olacağı için, sperm sayısını ve hareketliliğini azaltabilir. İnmemiş testisler; anne karnında iken testislerden biri veya ikisi karından erkeklik torbasına inmeyebilir. Böylece, erkeklik torbasına göre daha yüksek vücut ısısına maruz kalan testislerin sperm üretimi, kötü etkilenebilir. Testesteron eksikliği; testislerin veya testisleri kontrol eden, beyindeki epifiz yada hipotalamus hormonlarının bozukluğu nedeniyle gelişebilir.
Genetik bozukluklar; testislerin gelişimini bozarak testosteron üretimini etkiler ve düşük sayıda sperme veya sperm yokluğuna neden olurlar. Örneğin klinefelter sendromu denilen durumda, normalde bir X ve bir Y kromozomundan oluşması gereken erkek kromozomunda iki X ve bir Y kromozomları vardır.Enfeksiyonlar; sperm hareketliliğini etkilerler. Tedavi edilmemiş ve tekrarlayan bel soğukluğu, klamidya gibi cinsel yolla geçen hastalığı olan erkeklerde kısırlık gelişebilir. Bu enfeksiyonlar sperm geçişini engelleyecek nedbe dokusuna yol açarlar.
Eğer çocukluk dönemi hastalıklarından olan kabakulak, ergenlik döneminden sonra gelişirse buradaki enfeksiyon sperm üretimini bozabilir. Ayrıca prostat bezindeki enfeksiyon yada idrar yolundaki enfeksiyonlar da sperm hareketliliğini bozabilen durumlardır. Ancak çoğu vakada sperm azalmasına neden olan durum bulunamaz. Eğer menideki sperm miktarı mililitrede 5 milyondan az ise genetik bozukluk olduğu düşünülür.
Spermin doğru yere ulaşmasındaki sorunlar;
Eğer penisten vajinaya sperm akışı olmazsa gebelik de gerçekleşemez. Bu durum değişik nedenlerden dolayı olabilir. Cinsel yolla ilgili nedenler, penisin sertleşme sorunları, erken boşalma, ağrılı cinsel ilişki olması veya psikolojik nedenlerden dolayı gebelik oluşmayabilir.
Ayrıca cinsel ilişkiyi kolaylaştırmak için kullanılan kayganlaştırıcı jel veya yağlar da sperme zarar veren maddeler olabilirler. Geriye boşalma, orgazm sırasında normalde penisten dışarıya doğru boşalması gereken meninin, idrar kesesine doğru gitmesidir. Şeker hastalığı, bazı ilaçların kullanımı sırasında ve mesane, prostat yada idrar yolu ameliyatlarından sonra görülebilir.
Boşaltım kanallarının tıkalı olması, bazı erkeklerin sperm taşıyan kanalları doğuştan tıkalı olabilir. Meninin olmayışı, omurilik hastalıkları veya kazalarında meni oluşmayabilir. İdrar çıkış yerinin farklı olması, bazı erkeklerde doğuştan idrar çıkış yeri penisin alt kısmında olabilir.
Eğer ameliyatla bu durum düzeltilmezse spermler kadının rahmine ulaşamayabilir. Sperme karşı oluşmuş antikorlar, erkek kısırlaştırması için kullanılan bir yöntem olan vazektomi yani kanalların bağlanması işleminin ardından sperme karşı antikorlar oluşur. Bu antikorların varlığı vazektomiden geriye dönüşte sorun yaratır.
Kisrik fibrozis hastalığı olan erkek hastalarda, kanallar tıkalıdır veya yoktur. Genel sağlık durumu ve hayat şekli de erkek üreme sistemini etkiler. Eğer stresli bir hayatınız varsa sperm üretimini sağlayan bazı hormonlarda değişiklikler olabilir. Uzun ve yoğun süren sıkıntılı bir durumda sperm sayısı azalabilir.
Bazen kısırlığın kendisi de stres kaynağı olabilir. İyi beslenmeme, şişmanlık, kanser ve bunun tedavisinde kullanılan ilaçlar, radyoterapi alınması, alkol ve bazı ilaçlar (örneğin kas yapımını artırmak için kullanılan anabolik steroidler sperm üretimini azaltırlar), bazı hastalıklar (ağır kaza ve ameliyatlar, şeker hastalığı, kansızlık, tiroid hastalıkları) ve ileri yaş (35 yaş üzerinde üreme hızı yavaş yavaş azalır) üreme sistemini etkileyen faktörlerdir.
Çevresel faktörler; sıcak ortam, zehirli ve kimyasal maddelere maruz kalma doğrudan testisleri veya dolaylı olarak hormonları etkileyerek sperm sayısını azaltabilirler. Böcek zehirleri erkek vücudunu etkileyerek sperm üretimini azaltır ve testis kanserine yol açabilir.
Uzun süreli kurşun maruziyeti de kısırlığa neden olabilir. Testislere fazla ısı gelmesi de sperm üretimini bozarak sperm sayısını azaltabilir. Bu yüzden sauna ve sıcak suyla dolu küvetleri çok sık kullanmamak gereklidir. Kokain ve esrar gibi maddelerin kullanımı sperm sayısını azaltabilir. Sigara içen erkeklerin sperm sayısı, içmeyenlere göre daha düşüktür.
Kadın Kısırlığının Nedenleri
Kadın kısırlığının en yaygın sebepleri yumurtalık kanalındaki tıkanıklık veya hasar, endometriozis, yumurtlamadaki sorunlar, yüksek prolaktin düzeyi, polikistik over hastalığı, erken menopoz, myom ve karın içi organlardaki yapışıklıklardır. Yumurtalık kanalındaki tıkanıklık ve hasarlar genelde buradaki enfeksiyondan sonra oluşurlar. En sık nedeni cinsel yolla bulaşan hastalıklardır.
Her hangi bir ağrı veya ateş hissedilmeyebilir. Yumurtalık kanalındaki hasardan dolayı oluşacak asıl risk, dış gebeliktir. Çünkü döllenen yumurta normalde gitmesi gereken rahme ulaşamayacak ve yumurtalık kanalına yerleşecektir. Buradaki enfeksiyonlar ayrıca gebe kalmada sorun da yaratabilirler.
Endometriozis, rahim dokusunun, rahim dışında bir yerde örneğin yumurtalık veya yumurtalık kanalında olmasıdır. Buradaki dokular da hormonal değişikliklere cevap vererek, aylık kanama oluştururlar. Bu da şişlik, kızarıklık ve nedbe dokusuna yol açar.
Endometriozis olan kadınlarda karın ağrısı ve kısırlık sık görülür. Yumurtlamaki sorunlar; beyinden, yumurtlamayı düzenleyen hormonlar( LH-lüteinleyici hormon ve FSH-folikülü stimüle eden hormon) salınır. Buradaki çok ufak bir bozulma bile yumurtlamayı etkileyebilir. Hipotalamus ile hipofiz bezi arasındaki düzeni bozacak tümörler, yaralanma, aşırı egzersiz ve uzun süreli aç kalma da yumurtlamayı etkileyebilirler.
Yüksek prolaktin düzeyi, süt üretimini uyarır. Gebe olmayan veya emzirmeyen kadınlarda bu durumun olması yumurtlamayı etkiler. Prolaktin hormonunun yüksek olması hipofiz bezinde tümör olduğunu gösterebilir. Ayrıca bazı ilaçlar da buna neden olabilirler. Gebelik ve emzirme dönemleri dışında memelerden süt gelmesi prolaktin düzeyinin yüksek olduğunun bir işareti olabilir.
Erken menopoz, 35 yaşından önce yumurtalıkların çalışmaması sonucu adet kanamalarının olmayışıdır. Nedeni tam olarak bilinmese de bağışıklık sistemi hastalıkları, radyasyon ve kemoterapi tedavisi ve sigara içimi gibi bazı durumlarla beraber görülmesi de sıktır. Myomlar, özellikle 30 lu yaşlardaki kadınlarda sık görülen, rahmin iyi huylu tümörleridirler. Yumurtalık kanallarına baskı yaparak kısırlığa neden olabilirler.
Karın içi organlarda yapışıklık olması; apendisit veya karın içinde yapılan ameliyat sonrasında, buradaki organlar birbirine nedbe dokusu oluşturarak yapışabilirler. Bu oluşumlar da gebe kalmada sorun yaratabilirler.
Kısırlığa neden olan diğer faktörler ise şöyledir;
– Bazı ilaçlar kısırlığa neden olabilir. Çoğu durumda ilaç kesilince kısırlık da sona erer.
– Tiroid beziyle ilgili bozukluklar (hem az hem de çok çalışması) adet düzenini bozarak kısırlığa neden olabilirler.
– Kanser ve tedavisi, özellikle üreme sistemiyle ilgili kanserler kısırlığa neden olurlar. Tedavi için kullanılan hem radyoterapi hem de kemoterapi ilaçları kısırlığa neden olabilirler.
– Bazı hastalıklarda, örneğin orak hücre anemisi, cushing hastalığı, AİDS, böbrek hastalıkları, şeker hastalığı ve geç adet görme, adet görememe gibi durumlarda gebe kalmak zor olabilir.
– Aşırı kafein tüketimi de, kadınlarda üreme sistemini etkileyerek gebe kalmayı azaltabilir.
Risk Faktörleri Nelerdir?
Risk faktörlerinin çoğu hem kadın hem de erkekler için aynıdır.
– Yaş. Ortalama 32 yaşından sonra kadınların üreme potansiyeli yavaş yavaş düşer. Yumurtalardaki kromozomlarla ilgili anormallikten dolayı olabilir. Ayrıca ileri yaşlardaki sağlık problemleri de ortaya çıkmaya başlar. Bu yaşlarda düşük riski de fazladır. Erkeklerdeki üreme hızı ise 35 yaşından sonra azalmaya başlar.
– Sigara içilmesi. Sigara içen erkek ve kadınların çocuk sahibi olma şansı daha düşüktür. Ayrıca kısırlık tedavisi görenlerde tedavinin faydasını da azaltır. Sigara içen kadınlardaki düşük oranı diğer kadınlara göre daha yüksektir.
– Alkol kullanılması. Kadınlar için gebe kalma sırasında ve gebelikte tavsiye edilen bir alkol sınırı yoktur. Erkekler içinse orta düzeyde alkol kullanımının üreme sistemine etkisi olduğu düşünülmemektedir.
– Aşırı kilolu olmak. Kısırlık, sakin bir hayat yaşayan, hareketsiz ve aşırı kilolu kadınlarda daha sık görülmektedir.
– Aşırı zayıf olmak. Anoreksi gibi yeme bozukluğu olan kadınlarda, katı vejetaryanlarda, vitamin B12, çinko, demir ve folik asit gibi bazı önemli maddelerin eksikliği nedeniyle gebe kalmada sorunlar yaşanabilir.
– Aşırı egzersiz yapılması. Bazı bilimsel çalışmalarda, haftada yedi saatten fazla egzersiz yapılması ile yumurtlamada sorun yaşanmasının birlikte olduğu gösterilmiştir. Öte yandan eğer yeterince egzersiz yapılmazsa da, kısırlığa neden olan şişmanlık gelişebilecektir.
– Kafein alımı. Çok fazla kafein alımının etkileriyle ilgili çalışmalar değişik sonuçlar vermektedir. Kimisi üreme sistemini etkiler derken, kimisi de bu etkileri gösteremediklerini söylerler. Eğer bir etki varsa bu etki, erkeklere göre kadınlarda daha fazladır. Ayrıca fazla kafein alımı düşük riskini artırır gibi gözükmektedir.
Doktora Ne Zaman Gitmelidir?
Genelde, en az bir sene boyunca düzenli cinsel ilişkiye girmeye rağmen gebe kalınamıyorsa bir sorun olduğu düşünülür. Eğer 30 yaşın üzerinde kadınsanız ve gebe kalmak istiyorsanız, ya da altı aydan daha uzun süredir adet kanaması görmüyorsanız doktorunuza gitmeniz gereklidir.
Düzensiz ve ağrılı adet görüyorsanız, karın ağrınız varsa, endometriozis, karın içinde enfeksiyon veya tekrarlayan düşükler varsa yine doktorunuzla görüşmeniz gereklidir. Erkekler için, düşük sperm sayısı veya testis ya da prostat sorunu, cinsel sorunlar varsa erken dönemde yardım almanız gerekebilir.
Teşhis Nasıl Konur?
Eğer eşinizle beraber belli bir süredir düzenli cinsel ilişkiye rağmen gebe kalınamıyorsa yardıma ihtiyacınız var demektir. Kadın için jinekolog, erkek içinse ürolog, gebe kalmadaki sorunu bulmaya yardımcı olacak kişilerdir. Bazı çiftler için kısırlığın sebebi, birden fazla sayıdaki nedenlerden olabilir.
İlk başta siz ve eşiniz için ayrıntılı bir muayene yapılacaktır. Ayrıca cinsel alışkanlıklarınız sorgulanacak ve bazı tavsiyelerde bulunulacaktır. Kısırlık için yapılacak tahlil ve araştırmalar pahalıdır ve aylarca sürebilirler. Ayrıca bir kısmı size rahatsızlık da verecektir. En sonunda da bütün tahlil ve araştırmalar bittiğinde gebe kalınacağının garantisi yoktur.
Erkekler için yapılan tahliller
Erkeğin, bir kadını gebe bırakabilmesi için testislerinin sağlıklı sperm üretmesi ve bunları da kadının vajinasına bırakması lazımdır. Erkekler için yapılan testlerde, bu süreçte bozulan kısımlar araştırılır.
– Genel fizik muayene ile cinsel organları da içeren tüm vücut muayenesi yapılır ve hastalık, kullanılan ilaçlar ile cinsel alışkanlıklar araştırılır.
– Meni incelemesi en önemli testtir. Bir veya daha fazla sayıda örnek alınır. Meni örneği, mastürbasyon veya ilişki sırasında meninin temiz bir kaba alınması ile elde edilir. Laboratuar incelemesi sırasında miktar, renk, enfeksiyon veya kan varlığı araştırılır. Sperm sayısı, şeklinde anormallik ve spermin hareketliliğine bakılır. Sperm sayısı her örnekte değişik çıkabilir.
– Kanda testosteron ve diğer erkeklik hormonlarına bakılır.
– Transrektal ve skrotal ultrasonografi ile geriye akma ve kanal tıkanıklığı araştırılır.
Kadınlar için yapılan tahliller
Bir kadının gebe kalabilmesi için yumurtalıklarının sağlıklı yumurta üretmesi gereklidir. Ayrıca üreme sisteminin, yumurta ve spermin yumurtalık kanalına doğru ilerlemesine ve döllenme olayının gerçekleşmesine izin vermesi de gereklidir.
Doktorunuz, sağlıkla ilgili geçmişinizi ve adet durumunuzla cinsel alışkanlıklarınızı araştırdıktan sonra jinekolojik muayeneyi de içeren genel bir muayene yapacaktır. Yapılacak tetkikler şunlardır;
– Yumurtlama testi. Kandaki hormon seviyesine bakılarak yumurtlamanın olup olmadığı anlaşılmaya çalışılır.
– Histerosalpingografi. Bu tetkik ile rahim ve yumurtalıkların durumuna bakılır. Rahme sıvı verilir ve X ışını ile sıvının, rahim ve yumurtalık kanallarına ilerlemesi izlenir. Tıkanıklık veya başka problemlerin varlığı araştırılır.
– Laparoskopi. İnce bir aletle karın içine girilerek rahim, yumurtalıklar ve yumurtalık kanallarına direk bakılır. Genel anestezi altında göbek altından yaklaşık bir cm lik bir kesi ile girilir. Yapışıklıklar ve endometriozis varlığı araştırılır.
– Hormon tahlilleri. Yumurtlama ile ilgili hormonların yanında tiroid ve hipofiz hormonlarına da bakılır.
– Genetik testler. Kısırlığa neden olacak genetik bozukluklar araştırılır.
– Pelvik ultrasonografi. Rahim, yumurtalık ve yumurtalık kanallarının kontrolü yapılır.
Her kadına tüm testlerin yapılması şart değildir. Durumunuza göre hangi testlerin önce yapılacağına doktorunuz karar verecektir.
Açıklanamayan Kısırlıklar
Tüm tetkiklerin yapılmasına rağmen, bazı çiftlerin kısırlık nedeni bulunamaz. Ancak yine de nedeni bulunamasa bile kısırlık tedavisi gören çiftlerin çoğunda gebelik bir süre sonra gerçekleşir.
Tedavi Nasıl Yapılır?
Kısırlığın tedavisi, neden olduğuna, çiftlerin yaşına ve ne kadar süredir devam ettiğine göre değişir. Bazı kısırlık nedenleri düzeltilemezler. Ancak bazı yardımcı teknikler ve işlemlerle gebeliğin oluşması mümkündür. Haftada iki veya üç kez cinsel ilişkiye girmek gebelik şansını artıracaktır.
Ancak fazla sık meni boşaltımı sperm kalitesini de bozabilir, dikkat edin. Spermlerin kadın cinsel organında 72 saate kadar, yumurtanın ise 24 saat civarında yaşayabildiğini unutmayın. Hem erkek hem de kadınlar için yapılacak farklı tedaviler vardır.
Erkeklerin Tedavisi
Cinsel problemler varsa buna yönelik tedavi yapılmalıdır. İktidarsızlık ve erken boşalma gibi sorunlar için hem ilaç tedavisi, hem de psikoterapi yapılabilir. Sperm sayısının az olması durumunda değişik tedaviler yapılabilir. Eğer varikosel varsa ameliyat yapılabilir. Kanal tıkanıklığı veya geriye boşalma varsa spermler direk testislerden alınarak, laboratuar şartlarında, yumurta ile döllenebilirler. Ayrıca sperm sayısını artırmak için hormon tedavisi de yapılabilir.
Kadınların Tedavisi
Yumurtlama bozukluğu olan kadınlarda, yumurtlamayı uyaran ilaçlar kullanılır. Genel olarak yumurtlamayı sağlayan doğal hormonlar (FSH ve LH) gibi çalışırlar.
Yumurtlamayı uyaran bazı ilaçlar, çoğul gebelik riskini de artırabilirler. Bu yüzden dikkatli takip gereklidir. Kan ve hormon tahlilleri ile ultrasound yapılarak yumurtalıkta folikül takibi önemlidir.
Yumurtalık kanalında tıkanıklık veya başka tür sorunlar için ameliyat gerekli olabilir. Bu işlemler laparoskopik yöntemlerle de yapılabilirler.
Endometriozis nedenli kısırlıkların tedavisi biraz güçtür. Bu hastalık için genelde doğum kontrol hapları kullanılır. Çocuk istiyorsanız, bu durumda yumurtlamayı uyaran ilaçlardan kullanmanız gerekecektir veya tüp bebek yöntemi denenebilir.
Tedavide Çıkabilecek Sorunlar Nelerdir?
– Çoğul gebelik. En sık rastlanan sorundur. Çok sayıda embriyo saklanır ve doğum için kararı, anne-baba ile doktor beraber verir.
– Yumurtalığın aşırı uyarılması. Eğer yumurtalıklar, ilaçlarla aşırı uyarılırsa, büyüyerek ağrı ve şişliğe neden olurlar. Fazla şikayet olmayan durumlarda tedaviye de gerek yoktur.
– Kanama ve enfeksiyon. Bazı girişimsel işlemler sonucunda kanama veya enfeksiyon gelişebilir.
– Düşük doğum ağırlığı. Bunun en büyük nedeni çoğul gebeliktir.
Kısırlığı Önlemek Mümkün müdür?
Çoğu kısırlık türünü önlemek mümkün değildir. Ancak, özellikle erkekler için sigara ve alkol tüketiminden kaçınarak kısırlığa yardımcı olmaktan sakınılabilir. Ayrıca sıcak banyo ve fazla ısıdan da uzak durmak gereklidir. Aile planlaması için uzun vadeli düşünceniz yoksa vazektomi gibi kalıcı yöntemleri yaptırmamalısınız.
Kadınlar için yapılabilecekler ise şöyledir;
– Düzenli egzersiz yapın. Ancak bunu abartarak çok yoğun ve sık yaparsanız adet döngünüzü bozabilirsiniz, dikkatli olun.
– Kilonuza dikkat edin. Az veya çok kilolu olmak hormonlarınızı etkiler.
– Sigara ve alkolden uzak durun.
– Kafeini kısıtlayın. Günde bir veya iki fincan kahveden fazlasını içmeyin.
– Kullandığınız ilaçlara dikkat edin. Aldığınız ilaçları doktorunuza söylemeyi ihmal etmeyin.
Kısırlık Varsa Ne Yapmalı?
Kısırlıkla uğraşmak oldukça sıkıntılıdır. Ne kadar süreceği ve nasıl sonuçlanacağı belli olmayan bir durumdur. Bu dönemde size yardımcı olacak bazı noktalara değinelim.
– Kendinize belli bir sınır koyun. Kısırlık tedavisi oldukça pahalı ve zahmetlidir. Ruhsal ve ekonomik açıdan yıpranmamanız için sizin ve eşinizin dayanabileceği kadar bir limit belirleyin.
– Diğer seçenekleri de düşünün. Evlat edinme, donor anne veya baba hatta hiç çocuk sahibi olmamayı bile düşünün.
– Duygularınızı paylaşın. Tedaviden önce ve sonra sizinle aynı durumda olan insanlarla görüşerek, duygularınızı paylaşın.
– Gevşeme egzersizleri yapın.
– Sevdiklerinizle beraber olun.
– Kendinizi doğru ifade ederek, suçlamayın ve kızmayın.
– Gebelik gerçekleşince nasıl başa çıkabileceğiniz konusunda korkmayın.
– Bebeğiniz doğduğunda, anne-baba olmak da telaşa kapılmanıza neden olabilir. Kendinize güvenin ve daha önce anne-baba olanlarla konuşarak hayatınızda olacak değişiklikleri ve yapabileceklerinizi öğrenin.