Ergenlik Dönemi
Ergenlik dönemi, çocukluktan genç kızlığa adımların atıldığı bir dönemdir. Bu dönemde bedensel gelişim ve kişilik gelişimi çok hızlıdır. Kızlarda 9–10 yaşlarında başlayan bu gelişim 18 yaşına dek devam eder. Sağlıklı bir kadın olabilmek için gerekli olan değişimlerin gerçekleştiği ergenlik döneminde, beyin ve üreme organları vücudun diğer bölümlerinde hormonlar adı verilen kimyasallar aracılığı ile mesajlar gönderir. Kızlar ergenlik dönemine erkeklerden yaklaşık iki yıl önce girer. Bu büyüme ve gelişim sürecini kişinin kendisinin düzenlemesi mümkün değildir. Bu süreç ancak vücut hazır olduğunda başlar.
Dış görünüşünüzde meydana gelen değişiklikler;
Ergenlik döneminin başlaması ile beraber önce kalçalar yuvarlaşmaya başlar, bunu cinsel organların etrafında ve koltuk altında tüylerin belirlenmesi takip eder. Göğüslerin büyüklüğü ve şekli değişir. Bu değişiklikler kişilere göre hızlı veya yavaş olabilir. Özellikle koltuk altında daha fazla terleme başlar. Bu dönemde hormonların etkisi ile ciltte yağlanma artar ve sivilceler çıkar. Ergenlik döneminden itibaren daha fazla salınmaya başlayan cinsel hormonlarının etkisi ile adet kanamaları ve adet siklusları başlar. Hormonların etkisi ile duygu ve davranışlarda değişir, psikolojik yapı değişecek çocuk kişiliğinden genç kız kişiliğine geçilir.
İç Ve Dış Genital Organlar
Üreme organları iç ve dış genital organlardan oluşur. Üreme ve cinsel fonksiyonlar beyinden gelen kimyasal sinyallerin kontrolünde bu organlarda gerçekleşir.
Dış Genital Organlar:
Dış genital organlar vulva adı verilen iç ve dış dudaklar, klitoris, hiymen(kızlık zarı) ve çeşitli bezlerden oluşur. Vajinanın açıklığını çevreleyen iç ve dış dudaklar, yağ dokusu, ter bezleri ve kıl köklerini içeren deri kıvrımlarıdır. Vulva iç kısımda bulunan vajinanın girişini ve üretrayı (idrar deliğini) dış etkilerden korur. Klitoris erkekte penisi oluşturan yapının kadınlardaki kalıntısıdır. Hiymen (kızlık zarı) vajinanın girişini kaplayan ince bir zardır. Bu zarın kenarları arasındaki delikten adet kanı dışarı akar.
İç Genital Organlar:
İç genital organlar vajina, serviks(rahim ağzı), uterus(rahim), fallop tüpleri(yumurtalık kanalları) ve yumurtalıktan oluşur.
Vajina vulvadan rahme doğru uzanan ve kasalardan oluşan bir yapıdır.
Serviks (rahim ağzı) rahmin daralan uç kısmıdır. Vajina ile rahim arasındaki bağlantıyı sağlar. Rahim ağzındaki açıklık adet kadının geçmesine olanak sağlar. Rahim, vajinadan rahim ağzı ile ayrılır.
Fallop tüpleri (yumurtalık kanalları) rahim ile yumurtalılar arasında uzanan kanallardır. Yumurtalıklardan salınan yumurtanın döllenmesi bu tüplerde gerçekleşir. Döllenen yumurta tüplerden geçerek rahme ulaşır.
Yumurtalıklar rahmin iki yanında bulunan ceviz büyüklüğünde yapılardır. Kadınlık hormonlarını salgılayan yumurtalıklardan ergenlik döneminden menopoz dönemine kadar her ay bir yumurta olgunlaşarak atılır.
Adet Siklusu
Ergenlik döneminde beyinden gelen uyarılar, yumurtalıklardan östrojen ve progesteron adı verilen hormonların salınmasını sağlar. Adet siklusu bu hormonlar tarafından düzenlenir. Kız çocukları doğduğunda yumurtalıklarında 400.000 civarında yumurta vardır. Doğumdan ergenlik dönemine dek geçen süre içinde yumurtaların bir kısmı yozlaşmış olur. Ergenlik ile birlikte her ay bir yumurta olgunlaşarak atılır. İlk adet kanamasına menarş denir. Adet kanaması 9–16 yaşları arasında başlar.
1–14.Gün; Bu günler siklusun östrojen fazı olarak da adlandırılır. Adet kanamasının başladığı ilk gün östrojen en düşük düzeydedir. Hipofiz bezinde gönderilen sinyaller ile FSH adı verilen hormon salınır, bu hormon yumurtalıklardan östrojen üretimini uyarır.
1.GÜN; Adet kanaması başlar. Miktarı önemli olmamakla birlikte kanamanın başladığı ilk gün siklusun 1.günü olarak sayılır. Kanama genellikle 28 günde bir görülür. Bu dönemde yumurtalıklardan yumurtalıklardan salınan yumurta döllenmediği taktirde rahmin iç tabakası ile beraber atılır. Adet kanamasının başladığı ilk gün sancılı geçebilir.
2–5 GÜN; Kanama giderek azalır.
6. GÜN; Kanama durur, bu arada yumurtalıklarda folikül adı verilen kese içinde bulunan yumurta büyümeye devam eder.
7–12 GÜN; Yumurtayı içinde bulunduran kesecik büyür ve östrojen üretimi devam eder. Rahmin iç tabakası giderek kalınlaşır.
13–14 GÜN; Ovulasyon (yumurtlama), olgunluğa erişen yumurtanın yumurtalıklarda salınmasıdır. Bu dönemde cinsel ilişkide bulunursa gebelik gerçekleşebilir. Ovulasyonun (yumurtlamanın) gerçekleştiği günlerde karnın alt kısmında ve kasıklarda hafif ağrı olabilir. Çok az kanamanın da görülebildiği bu günlerde vücut ısısı artar.
15–28.GÜN; Adet siklusunun ikinci yarısında yumurtalıklardan progesteron adı verilen hormon salınır. Progesteronun etkisi ile rahmin iç tabakası kalınlaşarak gebeliğe hazırlanır.
15–18. GÜN; yumurtalıklardan salınan yumurta tüpler aracılığı ile rahme gelir. Bu arada östrojen düzeyi düşmeye başlar ve yumurtalıklardan progesteron adı verilen hormon salınır.
19–20. GÜN; Rahim gebeliğe hazırdır. Progesteron endometrium adı verilen rahim iç tabakasının kalınlığını artırır. Premenstrual sendroma da neden olan bu hormon duygusal değişikliklere ve ciltte bozukluklara yol açar.
21–28.GÜN; Progesteron ve östrojen yüksekliği devam eder. Bunlar göğüslerde ağrı ve hassasiyete, vücutta su toplamasına ve belli gıdalara karşı aşırı istek duyulmasına neden olur. Tuzlu gıdalar yenildiğinde vücutta şişlik artar. Yumurta döllenmediği zaman gebelik oluşmaz, progesteron ve östrojen düzeyi düşer ve adet kanaması başlar.
ADET SİKLUSU İLE İLGİLİ MERAK ETTİKLERİNİZ
Adet Kanaması Başlamadıysa
Adet kanamaları 9–16 yaşları arasında başlar. Spor yapan kızların yanında çok zayıf olan ve gelişmenin başladığı dönemlerde kilo veren kızlarda da menarş(ilk adet kanaması) gecikebilir. Hekim genital organları kontrol eder. Bazı kızlarda vajinanın girişinde bulunan zarda normalde bulunması gereken ve adet kanının dışarı akmasına olanak veren açıklık bulunmaz. Çok nadir vakalarda ise vajina veya rahim gelişmemiş olabilir.
Adet Kanamaları Hangi Sıklıkla Olur
Adet kanaması ayda bir olur. 25–30 gün arasında süren adet siklusları normaldir. Adet kanaması 3–7 gün sürer. İlk günlerde daha fazla olan kanama giderek azalır. Adet kanamalarının başladığı dönemlerde bu kanamalar her ay aynı şiddette olmayabilir. Kanama bir ay daha fazla, diğer ay çok daha az olabilir.
Adet Kanamaları Düzensizse
Adet kanmaları vücut ağırlığı, diyet, heycan, stres, egzersiz ve hastalıklardan etkilenerek düzensizleşebilir. İlk yıllarda adet sikluslarının uzunluğu değişir. İlk 1–2 yıl adet kanamalarının düzensiz olması normaldir. Menarştan sonra üreme organları ve hormonların uyum içinde çalışmasının düzene girmesi zaman alır.
Adet Siklusları Çok Uzunsa
Bazı kızlar yılda sadece 3–4 kez adet görür. Stres, ağır egzersiz, ani kilo kaybı ve diyet nedeni ile adet siklusları çok uzun sürebilir. Bunun dışında hormonal dengesizlikler de bu sürenin uzamasına yol açar. Polikistik over sendromu adı verilen kilo fazlalığı, aşırı tüylenme ve adet düzensizliklerinin görüldüğü durumda yılda sadece 3–4 kez adet görülür.
Adet Siklusları Çok Kısaysa
Stres, bazı tip egzersizler ve yaşam tarzındaki değişiklikler nedeni ile adet siklusları 21 günden daha kısa sürebilir. Bu durumda hekime başvurarak kontrolden geçmek gerekir. Fazla kanama kansızlığa neden olur. Kansız olan kişiler demir içeren besinlerden daha fazla yemeli veya demir hapları kullanmalıdır. Adet kanamalarının kaç günde bir olduğu, kanamanın kaç gün sürdüğü, kanama miktarı ve kramp gibi şikâyetler not edilerek hekime iletilmelidir.
Bir Ay Adet Görmemek Önemli midir
Stres, hastalık, kilo kaybı gibi nedenler bağlı olarak birkaç ay adet görülmeyebilir. Birkaç adet kanaması olmadığında hekime başvurulması gerekir.
Adet Kanaması Sırasında Ne Gibi Ürünler Kullanılmalıdır
Adet kanaması sırasında en sık kullanılan ürünler pedlerdir. Bunlar iç çamaşıra yerleştirilen ve emiciliği fazla olan ürünlerdir. Bunlar adet kanını emerek, pedin iç katlarına alır. Bir diğer yöntem ise tampon kullanmadır. Tampon ülkemizde çok yaygın kullanılmayan bir üründür. Genç kızlar için üretilmiş ve vajinanın girişindeki zara zarar vermeyen tipleri de vardır. Cinsel hayatı aktif olan kişiler tamponu daha rahat kullanır. Tampon kullanırken dikkat edilmesi gereken önemli noktalar vardır. Tampon kullanılması Toksik Şok Sendromu olarak adlandırılan önemli bir sağlık sorununa neden olabilir. tampon kullanan kişilerin tamponu mutlaka 4-6 saatte bir değiştirmeleri ve temizlik kurallarına çok dikkat etmeleri gerekir.
Adet Kanaması Sırasında Denize Girilebilir mi
Eskiden bu dönemde denize girilmemesi, spor yapılmaması ve normalde yapılan birçok aktiviteden uzak durulması gerektiğine inanılırdı. Gerekil korunma sağlandığında yüzme ve diğer sporlar yapılabilir. Ağrı ve krampları olan genç kızlar bu aktiviteleri yapmaktan kaçınmalıdır.
Premenstrual Sendrom (PMS) Nedir
Premenstrual Sendrom (PMS) birçok genç kızın karşılaştığı bir durumdur. Premenstrual Sendroma bağlı yakınmalar adet kanamasından 1–2 hafta önce başlar. Duygusal değişiklikler göğüslerde ağrı ve hassasiyet, vücutta şişlik, sivilcelerin çıkması ve yorgunluk en sık görülen yakınmalardır. Bu yakınmalar adet kanamasının başlaması ile geçer. PMS yumurtlama döneminden sonra görülür. Östrojen ve progesteron hormonları beraberce bu bulgulara neden olabilir. Sağlıklı beslenmek, fazla karbonhidrat içeren öğünlerden, çikolatadan, çok tuzlu yiyeceklerden, kafein içeren kolalı içecekler ve kahveden uzak durmak ve dinlenmek bu yakınmaları önleyebilir.
Adet Kanaması Sırasında Görülen Kramplara Ne Yol Açar
Genç kızların adet kanaması başlamadan önce ve kanama sırasında karın ve kasık bölgesinde şiddetli ağrılardan yakınır. Bu kramplar genellikle hafif olmasına rağmen bazen genç kızların günlük yaşantısı devam ettirmesi engelleyebilecek kadar şiddetli olabilir. Genç kızların yarısından çoğu kramplardan yakınırken, her 7 genç kızdan birinde ağrılar çok şiddetlidir. Adet kanamasıyla rahmin iç tabakası dökülmeye başlar ve prostoglandin adı verilen maddeler salınır. Prostoglandinler rahimdeki düz kasların kasılmasına neden olur. Rahimdeki düz kasların kasılması sırasında şiddetli kramplar hissedilebilir. Prostoglandin düzeyi bazen çok yükselir bu durum çok fazla olmasına neden olur. Rahim ile rahim ağzındaki kanalın dar olduğu genç kızlarda bu kramplar daha şiddetli olur. Ayrıca streste bu krampların şiddetini artırabilir.
Adet Kanaması Sırasındaki Kramplara Başka Yakınmalarda Eşlik Eder mi
Bu kramplara baş ağrısı, bulantı, kusma, sık idrara çıkma ve barsak hareketlerindeki değişikliklere bağlı isal veya kabızlık eşlik edebilir.
Kramplar Nasıl Tedavi Edilir
Yeteri kadar dinlenme, uyku ve düzenli egzersiz yapılması krampların şiddetini azaltır. Karın bölgesine sıcak petlerin yerleştirilmesi de ağrıyı azaltabilir. Karın bölgesine sıcak su torbası uygulanabilir. Fakat kullanılan su çok sıcak olmamalıdır. Prostoglandin üretimini azaltan ağrı kesiciler kullanılabilir. Ağrı kesicileri kullanmaya kramplar şiddetlenmeden başlamak gerekir. Ağrı kesicileri kullanmaya tahmini adet kanamasından bir gün öce başlanması ve ilaca kanama başladıktan sonra 1-2 gün daha devam edilmesi önerilir.
Ağrı Kesiciler Adet Kanamasının Artmasına Neden Olur mu
Aspirin dışındaki ağrı kesiciler kanamanın artmasına neden olmaz. Ağrı kesicileri kullanmadan önce hekime danışılması ve ilacın yan etkilerinin öğrenilmesi gerekir. Başkalarında her hangi bir probleme neden olmayan bir ilaç size zararlı olabilir.
Adet döneminde sigara içmek zararlı mıdır
Sigara içmek sağlığınızı olumsuz etkiler. Yapılan bilimsel çalışmalarda sigaranın üreme sağlığını da olumsuz etkilediği gösterilmiştir. Sigaranın içerdiği nikotin kan damarlarının büzüşmesine ve organların oksijen ihtiyacının karşılanılamamasına yol açar. Sigara adet sikluslarının düzenini bozarak ileride çocuk sahibi olmayı zorlaştırabilir.
Adet kanaması sırasında pıhtıların gelmesi normal midir
Kanamanın fazla ve krampların olduğu ilk günlerde pıhtıların gelmesi normaldir. Vücudunuzda pıhtılaşmayı önleyen faktörler üretilir. Kanamanın çok yoğun olduğu günlerde bu faktörler yetersiz kalabilir ve pıhtılaşma olur. Fakat her zamankinden büyük pıhtılar geliyorsa hekime başvurulması gerekir.
Adet kanamaları arasındaki dönemde de kanama olur mu
Adet kanamaları arasındaki dönemde lekelenme şeklinde kanmalar olabilir. Ara kanaların en sık nedeni yumurtlama döneminde (yumurta çatladığında) görülen kanamadır. Bu durum endişenmeyi gerektirmez. Üreme organlarındaki enfeksiyonlar ve tümörler de ara kanamalar ve lekelenmelere yol açar.
JİNEKOLOJİK MUAYENE
İlk Jinekolojik Muayeneden korkmayın
Jinekoloji, cinsel sağlığı ve üreme sağlığını korumaya yönelik kadınlara özel tıbbi bir bakımdır. Bu bakım; hastalıklardan korur, kanserin erken tanısı, üreme organlarını etkileyen enfeksiyonların erken tanı ve daha sonra görülebilecek kısırlık gibi komplikasyonların önlenmesini sağlar.
Jinekologa başvurulduğunda yapılacak işlemler;
Birçok genç kız için ilk jinekolojik muayene oldukça tedirgin edici gözükse de önemi düşünüldüğünde bu randevunun kesinlikle ertelenmemesi gerekir. Bir genç kızın bu randevuda nelerle karşılaşacağını bilmesi endişelerini yenmesine yardımcı olur. Öncelikle kişisel, ailesel, cinsel ve tıbbi öyküler alınır. Jinekolojik muayene yapılır ve laboratuar testleri istenir. Muayenenin adet kanamasının olmadığı bir dönemde yapılması gerekir. Adet kanaması hem laboratuar testlerini sonuçlarını hem de muayeneyi etkiler. Muayene öncesindeki birkaç gün vajinal duş ve krem kullanımından kaçınmak gerekir.
Sorulmak istenen soruların belirlenmesi;
Jinekologla ilk randevudan önce sorulmak istenen sorular belirlenerek not not alınması randevunun daha verimli geçmesini sağlar. Jinekoloğa verilen bilgilerin ve aktarılan şikayetlerin eksiksiz olması gerekir. Jinekoloğa verilen tüm özel bilgiler gizli kalır. Yanlış ya da eksik bilgi verilmesi tedaviyi ve sorunların belirlenmesini olumsuz etkiler.
İlk jinekolojik muayenede doktora verilmesi gereken bilgiler nelerdir
Tıbbi öyküde neler aktarılır
Son adet tarihi
Adet sikluslarının uzunluğu
Adet kanamasının ne kadar sürdüğü
Adet kanamalarının olup olmadığı
Genital ağrı, kaşıntı ve akıntı varlığı
Başka bir tıbbi problemin olup olmadığı
Aile fertlerinde görülen hastalıklara ait bilgiler
Önceden geçirilmiş hastalıklar, cerrahi işlemler ve kullanılan ilaçlara ait bilgiler
Sigara, alkol ve beslenme alışkanlıkları hakkında bilgi
Bir çok genç kız ilk jinekolojik muayene öncesinde son derece tedirgin olur. Oysa jinekolojik muayene ağrıya yol açmayan kolay ve beş dakikadan fazla sürmeyen bir işlemdir. İlk muayene öncesinde kişinin kendini rahatsız hissetmesi son derece doğaldır ve muayenede neler yapılacağı konusunda önceden bilgi sahibi olmak endişeleri azaltır.
Muayene nasıl yapılır
Jinekolojik muayene ile genital organların durumu ve jinekolojik problemler değerlendirilir. Jinekolojik muayene için iç çamaşırının çıkarılıp, jinekolojik muayene masasına yatılması gerekir. Bu sırada karın ve bacakların örtülebileceği bir örtü verilir ve muayene başlamadan masanın uç kısmına kayarak ayakların muayene masasının iki yanında bulunan özel ataçmanlara geçirilmesi istenir. Doktorun muayene yapabilmesi için bacakları ayırarak yatmak gerekir. Bu pozisyonda kişinin kendini rahat bırakması muayene işlemin çok kolaylaştırır. Doktor eldiven giyerek dış genital organları muayene eder. Kızarıklık, tahriş, kist ve siğil olup olmadığını kontrol eder. Çok kısa süren bu işlem herhangi bir acı vermez. Karından yapılacak ultrasonografik ile üreme organları değerlendirilir. Jinekolojik muayene sonrasında doktor idrar tahlili ve kan sayımı gibi birkaç tahlil isteyebilir.
Jinekolojik açıdan ilk muayene için ‘’18’’yaş ‘’tan bahsedilse de yaş bakılmadan mutlaka jinekolojik kontrolden geçilmesine gerektiren durumlar vardır;
Karnın alt bölgesinde ağrı
Adet düzensizlikleri, adet kanamasının olmaması veya aksaması
Adet kanamasında şiddetli ağrı
Anormal kanamalar
Dış genital organlarda ağrı,şişlik, kaşıntı, kitle ve yaralar bulunması
Vajinal akıntı, kaşıntı ve ağrı olması
On beş, on altı yaşına gelinmesine rağmen adet kanamasının olmaması
Cinsel temas yoluyla geçen hastalıklar maruz kalınması
GENİTAL HİJYEN VE ENFEKSİYONLAR
Genital hijyenin sağlanması, kadın sağlığı ve üreme sağlığının korunmasındaki en önemli basamaktır. Sağlıklı bir genç kızda genital organlar flora olarak adlandırılan birçok mikroorganizmayı içerir. Bu mikroorganizmalar arasındaki dengenin bozulması enfeksiyonlara yol açarak üreme sağlığına zarar verebilir.
Genital temizlik nasıl yapılmalı
Tuvalet sonrası temizlik mutlaka önden arkaya doğru yapılmalı
Temizlik yapıldıktan sonra genital bölge mutlaka kurulanmalı
Kokusuz ve renksiz tuvalet kâğıdı kullanılmalı
Vajinal, duş, sabun, pudra ve sprey kullanımından kaçınılmalı
Banyo yaptıktan veya havuza girdikten sonra genital bölge iyice kurulanmalı
Pamuklu iç çamaşırları kullanılmalı
İç çamaşırları sık değiştirilmeli ve yıkandıktan sonra ütülenmelidir.
Dar, sıkı, bedene uygun olmayan iç çamaşırları ve pantolon giyilmemeli
Adet kanaması sırasında genital temizlik nasıl yapılmalı
Kullanılan pedlerin kokusuz ve renksiz olmasına dikkat edilmeli
Pedler sık değiştirilmeli. Kullanılmamış pedler poşetlerinde veya temiz bir yerde kapalı tutulmalıdır. Açıkta duran ve kirli ellerle ellenen pedler mikrop taşıyarak enfeksiyonlara neden olabilir.
Belli bir cins ped kullanımından sonra kaşıntı, kızarıklık ve yanma gibi problemler olduğunda farklı bir ped deneyerek yakınmalara yol açmayan bir ürün tercih edilmelidir.
Bu dönemde banyo yapılmasında hiçbir sakınca yoktur. Küvete sıcak su doldurarak yıkanmaktan kaçınılmalıdır. En uygun olanı ayakta duş alınmasıdır.
Adet döneminde kötü kokulardan kaçınmak için parfüm ve kolonya gibi ürünleri fazla miktarda kullanmanın yararı yoktur. Özellikle genital bölgeye kolonya ve parfüm sürmekten ve kokulu pedler kullanmaktan kaçınılmalıdır.
Sağlıklı vajina nasıl olmalıdır
Sağlıklı bir genç kızda vajina, vajinal florayı oluşturan birçok mikroorganizma içerir. Normal vajinal salgılar kokusuz ve renksizdir. Cinsel aktivite, yaş, menstrual siklusun dönemi, genel sağlık durumu ve beslenme vajinal salgıda değişikliklere yol açabilir. vajinal florada yer alan mikroorganizmalar arasındaki denge bozukluğunda bu mikroorganizmalardan bir veya birkaçı fazla çoğalarak enfeksiyonlara yol açar. Vajinal enfeksiyonlarda vajinal salgının miktarı, rengi ve kokusu değişir. Genç kızlarda en sık mantarların yol açtığı enfeksiyonlar görülür.
Hangi durumlarda vajinal enfeksiyonlar daha sık görülür
Genital bölgenin nemli kalması
Dar ve sıkı iç çamaşırlarının giyilmesi,
Genital bölgenin temizliğine dikkat edilmemesi
Vajinal duş, sprey gibi kimyasal maddeler içeren ürünlerin kullanılması,
Vücut ağırlığının normalden fazla olması,
Şeker hastalığı
Uzun süre antibiyotik kullanılması,
Vajinal mantar enfeksiyonlarının sık görülmesine yol açar.
Vajinal mantar enfeksiyonları hangi yakınmalara yol açar
Kaşıntı ve hassasiyet
Beyaz ve peynirimsi vajinal akıntı
İdrar yaparken yanma
Hijyenik dikkat edilerek bu enfeksiyonlardan korunmak mümkündür. Bu enfeksiyona ait yakınmalarınız olduğunda mutlaka hekime danışarak tedavi olmanız gerekir.
Ergenlik Döneminde Sık Karşılaşılan Diğer Problemler
Ergenlik döneminde yüzde tüylenme olur
Ergenlik döneminde adrojenler (erkeklik hormonları) artığı için bir miktar tüylenme olur. Tüylenme fazla ve adet kanamaların da düzensiz ise bir hekime başvurulması gerekir. Polikistik over sendromu olarak adlandırılan hastalıkta aşırı tüylenme, adet düzensizlikleri, sivilcelenme ve şişmanlık görülür. Bu hastalığın tanısı ultrasonografik inceleme ile konur ve hormon preparatları ile tedavi yapılır. Kilo verilmesi de hastalığın tedavisin de önemli bir basamaktır.
Fazla spor yapmak zararlı mıdır
Düzenli egzersiz ve spor yapmak sağlıklı yaşamın bir parçasıdır. Fazla ve ağır spor yapan genç kızlarda bu duruma beslenme bozukluğu elendiğinde östrojen (kadınlık hormonu) azalır. Adet sikluslarının düzeni bozulur ve amenore (adet kanamasının hiç olmaması)görülür.
Östrojen eksikliğine bağlı kemik erimesi başlar. Ağır spor yapan kızların%60’ında amenore görülür. Aşağıdaki bulgular görüldüğünde hemen hekime başvurulması gerekir.
Kilo kaybı
Düzensiz adet kanamaları ve amenore
Yorgunluk, konsantrasyon bozukluğu
Kas yaralanması
Kemiklerde stres kırıkları (bir travma olmadan meydana gelen kırıklar)
Bu durum uzun süre tedavi edildiğinde kemiklere, üreme sağlığına ve kalbe kalıcı zararlar verebilir. Beslenme düzenlenerek, kalsiyum ve vitamin takviyesi yapılmalıdır. Gerektiğinde hormon preparatları da kullanılabilir.
Fazla spor yapıldığında;
Adet kanamalarının tarihleri kaydedilerek izlenmeli
Öğün atlamadan ve düzenli beslenmeli
Bayan atletlere çalışan diyetisyen beslenme ile ilgili tavsiyeler alınarak, gerektiğinde vitamin, kalsiyum ve demir takviyesi yapılmalı
Sporu genç kızın kendisi için yaptığı ve sağlığın her şeyden önemli olduğu unutulmamalı
Ergenlik dönemi niye gecikir
En sık görülen neden yapısal gecikmedir. Araştırıldığında ailenin diğer bireylerinden bir kısmın da ergenlik dönemine geç girdiği öğrenilir.
Şeker, astım, böbrek hastalıkları gibi kronik hastalıklar,
Beslenme bozuklukları,
Hipofiz ve tiroid bezlerinde bozukluklar
Genetik hastalıklar
Ergenlik döneminin gecikmesine yol açar.
Her 100 geçten birinde ergenlik dönemi gecikir. Bu durum da genç kızın ailesi ile beraber bir hekime başvurması ve gecikme nedeninin belirlenerek tedavi edilmesi gerekir.