Memede ortaya çıkan kitleler, iyi huylu pek çok oluşumdan biri olabileceği gibi, kanser belirtisi de olabilir. Ancak hemen paniğe kapılmaya gerek yoktur. Eğer memenizde elinize gelen bir kitle veya kızarıklık, şişlik, derisinde değişiklik gibi bir takım belirtiler varsa doktorunuza görünmenizde fayda vardır.
Memedeki Kitleler Nelerdir
– Fibrokistik değişiklikler
– Kistler
– Fibroadenomlar
– Meme enfeksiyonu(Mastit)
– Memedeki travmalar (Yağ nekrozu)
– Bağ dokusu tümörü
– Süt kanalında papillom
-Kanser
Aşağıda, her birinin nedenleri ile teşhis ve tedavileri ile ilgili bilgileri bulacaksınız.
Fibrokistik Değişiklikler
Hayatı boyunca bütün kadınların yarısının memesinde, fibrokistik değişiklik dediğimiz şiş ve hassas kitlelere rastlarız. Bunlar memedeki bez ve fibröz doku arasında çoğalmış hücreler topluluğudur. Fibrokistik değişikliklerin arasında, kist dediğimiz içi sıvı dolu yapılar da bulunabilir. Bu kistler ise varolan kitlelerin kanallara baskı yapıp dışardan tıkamasıyla oluşmuştur. Fibrokistik dokulara bası yapıldığı zaman yerinden biraz hareket edebilir. Biraz hassasiyet ve dolgunluk hissedilir. Ayrıca adet veya menopoz dönemlerinde,hormon düzeylerinin artıp azalmasına bağlı olarak da değişiklik gösterebilirler. Menopozdan sonra östrojen ve progesteron hormonlarının azalmasıyla fibrokistlerde de azalma gözlenir. Fibrokistik değişikliklerin tedavisi hayat stili değişiklikleri ve ilaç tedavisi şeklinde olur. Bazı araştırmalarda kafeinin fazla tüketiminin sıvı tutulmasına yol açtığı bulunmuştur. Bu yüzden kola, kahve ve çikolata gibi kafein içeren maddelerin tüketiminin kısıtlanması istenir. Destekleyici sutyenlerin kullanımı tavsiye edilir. Hassasiyet varsa ağrı kesiciler kullanılabilir. Şikayetler fazla ise doğum kontrol hapları veya başka hormon ilaçları verilir.
Kistler
Genişlemiş kanalların oluşturduğu, içi sıvı dolu keselerdir. Kistler oval veya yuvarlak, düzgün şekillidirler. Üzerine basılınca yavaşça hareket ederler. 40 lı yaşlarda, menopoza yakın dönemdeki kadınlarda, hormon düzeyindeki değişiklik nedeniyle sıklıkla tespit edilirler. Kistler oluşup, daha sonra kaybolabilirler. Dokunmaya karşı hassas ve ağrılı olabilirler. Adet kanamasından iki hafta önce oluşup, adet kanamasından sonra kendiliğinden kaybolabilirler. Kistler kaybolunca ağrı da gider. Sadece meme muayenesi ile kist olup olmadığı anlaşılamaz. Bunun için daha ayrıntılı tetkik gereklidir. İnce bir iğne ile kist şüphesi olan yere girilerek sıvı gelip gelmediği kontrol edilir. Sıvı gelirse tetkik için patolojiye gönderilir. Bu işlem sırasında genelde ağrı hissedilmez, ayrıca içerden sıvı alındığı için hem kistin kendisi kaybolur hem de önceden olan ağrı azalır. Altı haftaya kadar da oluşmaz. Bu yüzden başka tedaviye gerek yoktur. Ancak kendi kendine kaybolmaz veya iyileşmezse cerrahi olarak çıkarılır.
Fibroadenomlar
Bez ve bağ dokusunun aşırı büyümesine bağlı olarak oluşmuş, yuvarlak, düzgün şekilli lastik kıvamındaki kitlelerdir. Küçük bir erik tanesi kadar büyüyebilirler. Genelde ağrısız ve iyi huylu tümörlerdir. Üzerine bastırılınca hafif yerinden oynayabilir veya kayabilirler. Fibroadenomlar, hormonal değişikliklerden etkilenirler. Gebelik sırasında büyüme eğilimi gösterirler. Menopozdan sonra ise küçülürler. Kadınların her döneminde görülebilirler. Ancak en sık olarak 20 ve 30 lu yaşlarda rastlanırlar. Sadece muayene yaparak memedeki kitlenin fibroadenom olduğunu söylemek oldukça güçtür. Teşhis için mamografi ve meme ultrasoundu yapılması gereklidir. Ancak kesin teşhis biyopsi ile konur. Biyopsi sırasında kitlenin tamamının da alınması mümkündür. Fibroadenomların bir kısmı kendiliğinden kaybolabilir. Eğer büyür ve sizi rahatsız ederse ameliyatla alınabilir.
Meme Enfeksiyonları (Mastit)
Mastitler genelde emzirme döneminde, meme dokusuna bakterilerin girmesi nedeniyle oluşur. Mastitin arkasından apse gelişirse, memede bir kitle veya ciltte kalınlaşmış bir alan hissedebilirsiniz. Menopoz döneminden sonraki kadınlarda da mastit gelişebilir. Bilinmeyen nedenlerle meme ucuna yakın yerdeki süt kanalları şişer ve kızarır. Bu da süt kanallarını genişleterek memede şişlik, ağrı ve akıntıya neden olur. Hafif durumdaki mastitlerin tedavisi için antibiyotik kullanmak yeterlidir. Ancak mastit ileri durumdaysa ve antibiyotik tedavisi yeterli gelmediyse cerrahi işlem gerekli olabilir. İleri yaştaki kadınlarda antibiyotiğe cevap alınamadıysa, kanser olmadığından emin olmak için araştırma yapmak gereklidir.
Travma (Yağ Nekrozu)
Meme dokusundaki travma ve diğer yaralanmalarda yağ nekrozu dediğimiz durum gelişebilir. Yuvarlak, düzgün şekilli ve oynak bir nedbe dokusundan oluşmuş bir kitleye neden olur. Yaralanma yeni ise ağrı vardır ve cilt üzerinde çürüme izleri görülür. Eğer yaralanma eski ise bu kitle ağrısızdır. Yağ nekrozları genelde kendi kendine iyileşirler. Eğer iyileşme olmazsa kanser açısından araştırmak gerekli olur.
Bağ Dokusu Tümörleri
Memedeki bağ dokusundan oluşan ağrısız kitlelerdir. Çoğu zaman iyi huyludurlar. Ancak nadiren kötü huylu da olabilirler. İyi huylu olanlar hızla büyüyerek çok geniş hacme ulaşabilirler. Muayene ile fibroadenomdan ayırmak oldukça güçtür. Hatta görüntüleme teknikleri ve biyopsiden sonra bile ayırmak zor olabilir. Ancak fibroadenomlar daha sık görülürler ve bağ doku tümörleri hızlı büyümeleri ile fibroadenomdan ayrılabilirler. Bağ doku tümörlerinin tedavisi ameliyatla çıkarılması şeklinde olur. Ameliyattan sonra tümörün tekrarlama olasılığı vardır.
Süt Kanalında Papillom
Süt kanalındaki küçük, kanser olmayan bir büyümedir. Meme başının kenarına yakın memenin arkasında küçük kitle şeklinde hissedilir. Meme başından sıkılması akıntıya neden olabileceği gibi kendiliğinden gelen bir akıntı da gözlenebilir. Bu akıntı genelde kanlı olur. Teşhis için mamografi ve meme ultrasoundu yardımcı olur. Tedavide etkilenmiş kanal ameliyatla alınır ve kanser açısından kontrol edilir.
Kanser
Memedeki kötü huylu kitleler, genelde ağrısız, sert ve düzensiz şekilli olurlar. Meme dokusundan farklı hissedilirler. Eğer kitle, alttaki kas dokusuna tutunmuşsa, üzerine basıldığı zaman hareket ettirilemez. Üzerindeki cilt dokusu kızarmış veya çökmüş olabilir. Diğer bulgular ise şunlardır;
– Meme başından kendiliğinden gelen temiz veya kanlı akıntı
– Meme başının çekilmesi veya içe çökmesi
– Meme şeklinde ve boyutlarında değişiklik olması
– Meme cildinde düzleşme veya çökme olması
– Meme cildinde portakal kabuğu gibi nokta nokta çökmeler olması
Tedavi; Kanserin tipine, evresine ve kanser hücrelerinin mikroskoptaki görüntüsüne göre değişecektir. Ameliyat, radyoterapi, kemoterapi ve hormon tedavisi yapılan tedaviler arasındadır. Meme kanserinin, düzenli meme muayenesi ve mamogram ile erken dönemde tespit edilmesiyle başarılı bir tedavi şansı artacaktır.