Menopoz, ortalama kadın yaşam beklentisinin 80 yıla yaklaştığı, ortalama menopoz yaşının 47 olduğu ülkemizde kadınların hayatlarının 1/3 ‘ünü geçirdiği bir dönem olarak önemini korumaktadır. Menopoz, üreme periyodunun sonlandığını belirten adetlerin bitmesine yakın dönemdeki veya bittikten sonraki semptomlarının tümü için kullanılan tıbbi bir terimdir.
Menopozun nedeni nedir?
Kadın, yumurtalıklarında kısıtlı sayıda yumurta ile doğar. Yumurtalıkların östrojen ve progesteron salgılama fonksiyonları da vardır. Bu fonksiyonlar düzenli olduğunda kadın aylık menstrüasyon kanamasını görür. Menopoz, yumurtalıklarda yumurta hücrelerinin (oosit) bitmesi ve bunu düzenleyen beyin hormonlarının yumurtalıklarda etkisini sürdürememesi sonucu olur. Menopozun 45 ila 55 yaşları arasında olması normaldir ve bu yaşlardaki menopoz, doğal menopoz olarak adlandırılır. Yumurtalıkların alınmasını gerektiren ameliyatlar, yumurtalıkları hasarlandıran kemoterapi veya radyoterapi kadının menopoza girmesine neden olur. Nedeni ne olursa olsun 40 yaş öncesi ortaya çıkan menopoz erken menopoz olarak adlandırılır.
Doğal menopoz nasıl gerçekleşir?
Doğal menopoz: hormon replasmanı dışında tedaviler olmaksızın adet görememe halidir. Bu süreç genellikle dereceli ve 3 safhalıdır;
Perimenopoz: Perimenopoz, yumurtalıkların östrojen salgısını azalttıkları gerçek menopozdan 7–8 yıl önce başlar, son yumurtanın atılmasına dek sürer. Perimenopozun son iki yılında östrojen üretimi iyice azalır ve ateş basmaları gibi belirtiler artar.
Menopoz: Arka arkaya 1 yıl adet görülmemiş olması bu dönemi belirler.
Posmenopoz: Menopozdan sonraki bu yıllarda ateş basması gibi semptomlar azalırken, östrojen eksikliğine bağlı riskleri artar.
Erken menopoz nedenleri nelerdir?
Erken yumurtalık yetmezliği
40 yaşından önce yumurta üretimi ve ardından östrojen-progesteron ve testosteron üretiminin nedensiz ve kalıcı olarak durması demektir.
Tetiklenmiş Menopoz
Tetiklenmiş menopoz, kanser, endometriozis gibi nedenlerle yumurtalıkların alınması veya kemoterapi ve radyoterapi sonrası olur.
Menopoz semptomları nelerdir?
Hemen hemen tüm kadınlar, menopozda üst beden ve baş bölgesinde kızarıklık ve terleme ile gelen ani ateş basmalarından şikâyet ederler. Semptomun ağırlık ve sıklığı kişilerde farklılık gösterir.
Diğer semptomlar;
– Düzensiz, ay atlayan adetler
– Uykusuzluk
– Duygu değişikliği
– Yorgunluk
– Depresyon
– Gerginlik, sinirlilik
– Çarpıntı
– Baş ağrısı
– Kas ve eklem ağrıları ve hassasiyetleri
– Cinsel istekte azalma
– İdrar hissinde değişim, sıklığının artması
– İdrar kontrolünde değişiklik
– Vaginal kuruluk
Kadınlar bu semptomları değişik derecede yaşasa da ancak %2 gibi bir grupta, günlük hayat kalitesi ciddi şekilde bozulur.
Menopoz uzun dönemde hangi sağlık risklerini getirir?
Östrojensizlik etkileri, yaşlanma ile belirginleşir.
Menopozdan sonra;
– Osteoporoz(kırılgan kemik)
– Kalp hastalığı
– Kötü beyin fonksiyonları ve hafıza bozukluğu(Artmış bunama riski)
– Cilt elastikiyinde kayıp ve kırışmalar
– Tuza Bağımlı Hipertansiyon: Bir çalışma, menopozundaki hormonal değişikliklerin daha önceden böyle bir problemi olmayan kadınlarda tuza bağımlı hipertansiyon başlattığını göstermiştir.
Menopozla İlgili Riskleri Önleyebilecek Birkaç Çeşit Tedavi Vardır:
– Diyette, kalsiyumdan zengin gıdalar ve/veya tabletler, yeterli magnezyum ve protein alınması
– Egzersiz (yürüyüş ve jogging gibi izometrik egzersizler)
– Sağlığı ilgilendiren metabolik hastalıkların ve sonuçlarının önlenmesi; diyabet ve hipertansiyon için diyet ve kilo kaybı, tansiyon ve kalp ilaçları kullanım, tirit hastalıklarının tedavisi
– Gıda intoleransı ile ilgili durum değerlendirilmesi
– Pelvik taban egzersizleri
– Hormon replasman tedavisi
Menopozla ilgili riskleri önlemek için etkin tedavi yöntemleri uygulanmaktadır.
Menopoz Döneminde Muayene Olmak Neden Gereklidir?
Menopoz ve özellikle perimenopoz döneminde rahim içi dokusunun sağlığı için önemli olan östrojen-progesteron dengesi östrojen lehine olur, bu yüzden bu dönemde 6 ay ile yılda bir yapılan kontroller önemlidir. Ayrıca rutin mamografi ve smear testlerinin devamı, hormon kullanmaya başlayacak veya kullanmakta olan kadınlarda karaciğer ve böbrek fonksiyonlarının ve kan yağlarının ölçümü önerilmektedir.