Uriner İnkontinans’ı, kısaca mesane işeme kontrolünün kaybı olarak tanımlamak mümkündür. Bu sorunun kadınlar tarafından sıkça yasanmasına rağmen şikâyetlerini hekim ile paylaşmak konusunda zorlanırlar. Çünkü yaşanan sorun sosyal hayatalarının devamı konusunda sıkıntı yaşatır ve bu problemi yaşamaktan ötürü utanç duyarlar. Kliniğimize başvuran hastalarımıza bu şikâyetlerinin olup olmadığının ısrarla sormamıza rağmen net bir cevap olmak konusunda sıkıntı yaşanmaktadır. Oysaki çözümü imkânsız bir problem değildir.
Jinekologunuzla aranızda iyi bir dialoğun olduğu ve gerekli muayene ve tetkiklerin yapıldığı durumda sizi bu sosyal sorundan kurtarmak mümkündür. Gebelik, vaginal doğum ve menapozal dönemdeki hormonal değişikliklere bağlı olarak kadınlar, erkeklerle kıyaslandığı takdirde bu problemi iki kat daha fazla yaşarlar.
21.yüzyılda yaşam sürelerin artması nedeniyle sosyal ve hijyenik bir sorun yaşatan bu durum için pek çok ve de etkin tedavi modelleri geliştirilmiştir. Uygulanacak tedavi yöntemleri hastanın şikâyetleri ve sağlık durumuna bağlı olarak hekim tarafından karar verilerek uygulanır. Amacımız hastalarımızın yaşam kalitesini arttırmaktır.
Hekim tarafından hastalara önerilen tedaviler en az girişimsel işlemlerle başlama eğiliminde olmalıdır. Hastalar için uygun olabilecek tedavi konulan tanı ile uyumlu olacak biçimde hekiminiz tarafından bilgilendirilerek yapılabilecek mesane egzersizlerinden ve mesane irritasyonu yapabilecek yiyecek ve içeceklerden kaçınılarak başlanmalı ve sonuç alınamadığı takdirde ise sırasıyla; Medikal tedavi, elektrik stimulasyonları ve de son olarak yine hasta için cerrah tarafından seçilen en uygun cerrahi yöntemlerle sonlandırılmalıdır. Tedavinin temeli, doğru teşhise ve hasta için yararlı olabilecek en uygun tedavi modilitelerinin seçimidir.Hasta, hekimi ile her türlü problemini güvenle paylaşmalı ve hekim tarafından seçilen hasta için en uygun olan tedavi uygulanmalıdır.